Bu Blogda Ara

31 Ekim 2011 Pazartesi

işte ben


Dünün tadını bilemezsin, beni yeni tanıdın.

    Sıcaklıkla da yeni tanıştın.

Aşkı tarif et desem:
..............Hayallerini yoklarsın.
 o nu ilerde bulacaksın,
  Çünkü; daha bana alışmadın..




30.Mart 1996

29 Ekim 2011 Cumartesi

gül

Bir gül açtı,
    bir dağda
        bir akşam.
Toprağı yarıp doğdu bir fidan.
   ve bir gün bir gül soldu akşam üstü
    O gül ne bendim ne de sen
     Ne ben bildim doğduğunu
      Ne de boynu büküşünü.
bir güldü yalnızca, önemsiz,
Oysa binlercesi açıyordu aynı anda.
    Bir güldü yalnızca, O da önemsiz..

11 Kasım 2000

şiir

Hey be yavrum !!
 Keklikmisin; sekersin,
   Ceylanmısın da bakarsın,
     Yoksa, kuş oldun da bulut mu kokarsın ?

........ in elime;

       İnsan gibi sev,
         Adam gibi bakayım sana !!!




01 Haziran 1996

sensiz

Nasıl girdiysen yüreğime seni ölesiye sevmişim canım.
Yanında dahi senin özleminle,
     Başımı kaldırıp ta görememişim sabahı.

Sigaralarımın her birinde içime çekerim seni.
Ne kaldırırım başımı
              Görmek için ala şafağı,
   Ne de açık kapımdan girersin,
               Meltem rüzgarı gibi sessiz
                   sessiz uğuldarsın yanımda..





31 Mayıs 1996

hayallerimdeki

Seni biliyorum...
 Bu elleri tanıyorum,
  Gözlerin O göz
   Saçların halen dalgalı,
    Belin aynı bel,
     Kilo dahi almamışsın.
Lakin bir şeyin değişik:
......... İsmin var senin..!!


09 Mart 1996

yeter ki ölme






































Ne kadar tadı olabilirdi ki izlemek gün doğumunu,
                                                     Bir daha olmasa.
Kumsalını da seviyorum denizinin, Yanımda sen olmasan da.
Sıkıcı ayrılıkları da seviyorum, bir yaprağın dalından kopmasını da.
Tekrarlanmayana bitmiş denir diye, her akşam seni evimde görmeyi seviyorum.
Ve ben;
             Bir daha olmayacaksın diye üzülmemek için,
                                                                   Ayrılığını da Senide seviyorum.

29 Ekim 2011

28 Ekim 2011 Cuma

Yeniden

Eğer gam, keder varsa yüreğinde, yasların sessizce sürüyorsa, anlamlar yitirmişse anlamlıklarını, kimseler kimseyide umursamıyorsa, özlem denen duygu toprak anaya karışmışsa, yağmurlar bile artık sana aşkı yaşatmıyorsa, yanlız yürüyorsan bir patika yolda kendini kendin yaşıyorsan, sinemaya gidemiyorsan 2 kişi, baş başa yediğin yemek kendi başınaysa, el ele tuttuğun kendi ellerinse, göz göze baktığın aynadaki gözlerinse, bol bol çaldığın çene kendinleyse, hayata dair kalmamışsa içinde bir heves, kimseyi sokamıyorsan kalbine,kimse üzemiyorsa seni, işte o zaman otur bir düşün.

Yaşamı devam ettirebilmek için sana verilenleri kullanabiliyor musun?

Hayata dair bütün yaşaman gereken hisleri yaşayabiliyor musun?

Acıyı, sevgiyi, umudu, aşkı, dargınlığı, küskünlüğü… İnsana dair ne varsa yaşanması gereken geçmişteki kötü tecrubeler uğruna ezip geçtiysen o zaman elinde kalanlara bir bak ve ot gibi yaşamayı bırak.

Bırak hayat sana istediği acıyı yaşatsın. Bırak ki hayat sana istediği mutlulukları yaşatsın. Mutlu olmaktan korkma, kormaktan hiç bir zaman kaçma..

Yaşamdan aldığın en büyük hediye yaşanmışlıklar ve sen yaşanmışlıkların üstüne sünger çekme hatta bir güzel sakla yaşanmışlıklarını ve hiçbir zaman unutma…
Fotoğraf: Sultan Aslan            Metin: Hakan Altıparmak