Bu Blogda Ara

23 Ocak 2012 Pazartesi

AK İLE KARA

Sabahlar uzak ellerim kısa
  Zindan duvar bulut hayal bana.
    Nereye atsam elimi kara is
     Parçalasam çevremi siyahtır.
      Toprağı tırmalasam kömür,
       Ağzımı açsam çürük,
         Gözüm ise gece gibidir benim…

Yar, yine ak, beyaz sana…
Sözlerin; barış, lapa lapa kar ve yine pamuk.
Bütün beyazlıklar senin
  Kara lekenimdir sevgilim.
Bütün ak renkler sende
      Kirli eller benim…



19.03.1996

7 Ocak 2012 Cumartesi

BİR YASTIK


Ellerine yeteri kadar hakim olamayacaksın,
Kara saçlarının arasından almaya çalıştığım şeyin
 Siyah olmaması halinde göremediğim zaman,
Cildin tazeliğini yitirdiğinde
 Yine bir gün dişlerin azalmaya başladığında
Eskisi kadar hızlı yürüyemediğin zaman
Eğilip belki bastonla gezdiğinde de halen sinir ediyorsam seni
 Ve sabırla dinleyip hoş görüyorsan beni
Nazım'ın dediği gibi;
 “ Mezar taşı filan istemez, bir çınar gölgesi kâfi bana…”


09 Mart 1996

2 Ocak 2012 Pazartesi

KARDELEN


Tek şeyi sevemedim hayatımda;
 Umutsuzluğu yediremedim kendime…
Sonunda ne olacağını bile-bile,
 Santim-santim yanaşarak ona,
   İçine düştüğün olumsuzluk dost olur insana…
Sıcacık yüreği ile kışın ortasında,
Aynı; baharı bekleyen sabırsız bir kardelenin Karlar arasından uzanmasına benzer
           Mart güneşine…

Soğuktur ama bahar için,
 Bir kuş cıvıltısı için kapana düşmüş gibi katlanır soğuğa…
Senin neyine karçiçeği,
  Kaptırdın kendini düşlerine…
Sonra saatler günleri,
  Günler günleri kovalar…
Minicik yüreği ile yaslanarak soğuğa;
  Güneşin doğuşunu izlersin de
    Pervasız, hayat dolu yeşili beklersin öylemi?
Her ayaz ılık-ılık esmese de gövdene,
 Bahar müjdesi vermeden sana,
   Her salınışında karları okşarsın…
Gece olur;
Kar ile kardelenim,
 Yıldız kayışını izlerler omuz omuza…
Artık kar toprak olur, rüzgâr arkadaşın,
  Soğuk dostun oldu senin…
Bir gün yeni ahbaplar getirmez olur kara bulutlar sana,
Daha ılık eser olur rüzgâr,
 Güneş ısıtınca ortalığı, kar çiçeğim boyu uzar sanır…
Kar azalır!
 Acı – acı iniltileri duyulur,
   Suya dönüştüklerinde ağır-ağır…
Ağıt olur güneşin doğuşu,
 Eski coşkulu renklerin kalmıyor senin…
Her gün biraz daha incelen karla
  Her gün biraz daha donuklaşır yaprakların.
 Ölüyorsun be karçiçeğim!
Böylece; karlar erir…
 Kardelen soluklaşır,
  Soğuk biter,
    Kardelen solar!
     Kuşlar ötüşür,
      Karçiçeğim solar!

22.02.1997